user preferences

New Events

Yunanistan / Türkiye / Kıbrıs

no event posted in the last week
Recent articles by Ewin Ferheng
This author has not submitted any other articles.
Recent Articles about Yunanistan / Türkiye / Kıbrıs Crime Prison and Punishment

Meydan: 3 miembros de DAF detenidos por escribir sobre la masacre del ... Oct 11 21 by Marusia

Τουρκικό κρά ... Feb 08 16 by Αναρχική Ομοσπονδία

Για την απεργ&#... Jun 23 13 by Ελευθεριακή Πρωτοβουλία Θεσσαλονίκης

Geni Bozuklar!

category yunanistan / türkiye / kıbrıs | crime prison and punishment | opinion/analysis author Wednesday March 28, 2007 03:57author by Ewin Ferheng - mülksüzlerauthor email mulksuzlerdergisi at gmail dot com Report this post to the editors

[mülksüzler Ocak 2007 sayısından alınmıştır.]

Geçtiğimiz ramazan bayramı tatilinde “otoyol” katillerinin işlediği 7 cinayetle hop oturup hop kalktık. Bütün haberler insanın kanını dondurur nitelikteydi. Özellikle katillerin “zevk için öldürdük” açıklaması gerçekten dehşete düşürdü insanları. Haberlerde genellikle seri katillerin ne kadar psikopat oldukları, zaten sabıkalı oldukları, uyuşturucu bağımlısı rezil insanlar oldukları vurgulanıyordu. Son olarak asıl faturada Rahşan affına çıkarılıyor ve sanki bu insanlar doğuştan suçlu gibi kabul ediliyordu. Ancak bir türlü bu insanları suça iten toplumsal koşullar ya da neden bu şekilde cinayetler işlemiş olabileceklerinden bahsedilmiyordu.

Katiller yakalandıktan ve cezaevine yollandıktan sonrada tartışmalar bitmedi; bilakis şekil değiştirerek sürmeye devam etti. Sonraki tartışmaları seri katil tanımı, katillerin ailelerinin ve avukatlarının açıklamaları oluşturdu. Sonuç olarak tüm haberlerin veriliş biçimi bize yalnızca cinayetleri işleyen insanların birer canavar olduğu hissini uyandırdı. Öyleki bu canavarlar kanla beslenen, insani hiçbir duygu taşımayan insan görünümünde yaratıklardı sanki. Son olarak suç geni diye bir kavram atıldı ortaya. Bunun anlamı suç işlemek insanların genetik yapısına bağlı ve toplumsal koşulların insanları suça itme konusunda hiç bir etkisi yok. Yani ne açlıktan nede yoksulluktan değil; insanlar yalnızca geni bozuksa hırsızlık yapar. Kadınların tacize uğramasını tecavüze uğramasını toplumsal cinsiyete bağlamak cahillik olur, kadınların başına gelenlerin bilimsel açıklaması var: suç geni! Hani insanlar ekonomik sıkıntılardan dolayı cinnet geçiriyorlar ya aslında bunun nedeni genetik yapıları…

Bir zamanlar komünizm fikrinin imkansızlığını ve tam bir ütopya olduğunu ispatlamak için rekabetin insanın doğal bir özelliği olduğu argümanı sıkça kullanılırmış. Halada kullanılan bu çok önemli bilimsel veri bize insanların birbiriyle rekabet etmeden yaşayamayacağını bu nedenle öyle komünizm gibi “saçmalıklara” prim vermemek gerektiğini salık verir. Aynı zamanda bu toplumsal yapının değişmeyeceğini de anlatır bir yandan. Oysaki antropologlar bu konuya dair enteresan veriler sunuyorlar. Antropolog Asch üzerinde araştırma yaptığı bir kabileden bahseder; Hopiler kabilede bizim yaşadığımız toplumun aksine bireysel rekabet söz konusu değildir Hopiler oyun oynadığında veya spor yaptığında kazanan ya da kaybedenden bahsedilmez. Bu biçimde yaşayan başka insan topluluklarında da bahsediliyor. Ya bu insanlar insan doğasından nasibini almamış ya da insan doğasında rekabet olduğunu söylemek saçmalıktır! Suç geni hikâyesinde ispatlanmamış bir iddia, aynen rekabetin insan doğasına özgü bir özellik olduğunu söyleyerek, gerçekler bir şekilde topluma farklı anlatılıyorsa suç geni de aynı amaca hizmet etmektedir. Suç kavramı toplumsal yaşamdan soyutlanarak ele alınıyor ve bu sayede insanların sorgulamadan kabul etmesi sağlanıyor Amerika’da yaygın bir propaganda vardı; siyahî insanların suça daha meyilli olduğuna dair bizim memlekette de Kürtlerle ilgili aynı propaganda yapıldı. Böylece olaylar toplumsal arka planından soyutlanarak ele alınıyor her türlü sistem sorununa bu “bilimsel” verilerle kılıf uydurulabiliniyor.

Son olayda da cinayetleri işleyen insanlara yakın planda baktığımızda işsiz ve toplumsal yaşamdan bir biçimde dışlanmış iki insanla karşılaşıyoruz. İkiside evli olan Yiğit Bekçe ve Mehmet Karahasan’ın katil olmalarının dışındaki ortak özellikleri ikisinin de oldukça yoksul olması ve sürekli işsizlikle boğuşuyor olmaları. Mehmet Karahasan askerden döndükten sonra uzun süre iş arıyor ve sonra bir iş buluyor; iş arkadaşları 1000 YTL maaş alırken , o 380 YTL maaş alıyor ve sigortasız çalıştırılıyor çünkü o sabıkalı. Bu iki insanla ilgili veriler yiğit ve mehmet’in ciddi ekonomik sorunlar yaşadığını gösteriyor, ve sabıkalı olmaları iyice toplumsal yaşamdan soyutlanmalarına neden oluyor. Bu verileri de göz önünde bulundurduğumuzda, yaşanan bu olayların sadece bu insanların genlerinden kaynaklandığını düşünmenin ne derece saçma olduğunu gösteriyor.

This page can be viewed in
English Italiano Deutsch
© 2005-2024 Anarkismo.net. Unless otherwise stated by the author, all content is free for non-commercial reuse, reprint, and rebroadcast, on the net and elsewhere. Opinions are those of the contributors and are not necessarily endorsed by Anarkismo.net. [ Disclaimer | Privacy ]