user preferences

New Events

Yunanistan / Türkiye / Kıbrıs

no event posted in the last week

Hrant Dink Aslında Ne Diyordu?

category yunanistan / türkiye / kıbrıs | anti-faşizm | opinion/analysis author Tuesday March 20, 2007 23:42author by Melih Kahraman - mülksüzlerauthor email mulksuzlerdergisi at gmail dot com Report this post to the editors

[mülksüzler Şubat 2007 sayısından alınmıştır.]

Hrant Dink'in katil zanlısı, yakalandıktan sonraki ilk açıklamalarında Hrant Dink'in "kirli kan" lafına dayanamadığını ve cinayeti bu yüzden işlemeye karar verdiğini söylüyordu. Bahsedilen cümle Dink'in Agos gazetesinde "Ermeni Kimliği Üzerine" başlıklı yazı dizisinin 8. kısmının ilk satırında yer alıyordu ve Dink'in TCK'nın 301. maddesinden (Türklüğe Hakaret) yargılanıp hüküm giymesine neden olan ifadeydi.

301 davası sırasında kopan tartışmalarda milliyetçi galeyancı kesim bu satırları tekrar tekrar ortaya koyarak Dink'in Türk düşmanı bir Ermeni olduğu havasını yaratmak için ellerinden geleni yaptı. Mahkemede de, bilirkişi raporunun suç unsuru oluşmadığı yönündeki tespitine rağmen Dink suçlu bulunarak hüküm giydi. Oysa bu cümlelerde Dink gerçekte ne diyordu anlamak için iki satır yukarı bakmak bile yeter. Söz konusu satırlar şunlardır:

..."Ermeni kimliğinin “Türk”ten kurtuluşunun yolu gayet basittir: “Türk”le uğraşmamak... Ermeni kimliğinin yeni cümlelerini arayacağı yeni alan ise artık hazırdır: Gayrı Ermenistan’la uğraşmak. (7. Kısmın Sonu)

- (8. Kısmın Başı) “Türk”ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin Ermenistan’la kuracağı asil damarında mevcuttur. Yeter ki bu mevcudiyetin farkında olunsun. Bu farkındalığın asıl sorumlusu ise Diaspora’ya yayılmış Ermenilerden ziyade Ermenistan yönetimleridir. Ermenistan hükümetlerinin sorumluluklarının bilincinde olmaları ve gereğini yerine getirmeleri aslolandır."

Yazı dizisi diaspora Ermenilerinin Türklerle "uğraşmak" yerine Ermeni gençlerin Ermenistan'da tatil yapmalarının, orada yaşanan hayatı tanımalarının sağlaması gerektiği gibi naif sayılabilecek, neredeyse apolitik önerilerle devam ediyordu. Hrant, Ermeni kimliğinin diyasporada karşıtlık üzerinden giden politik yönünün artık geri planda kalarak (buna Ermeni kimliğinin "yaşatılması" diyordu) yerini Ermenistan'da etten kemikten var olan yaşam üzerinden kurgulanacak kültürel bir Ermeniliğe bırakmasını istiyordu (buna ise Ermeni kimliğinin "yaşanması" diyordu). Yani insanı yabancılaştıran ideolojik bir varoluşun karşısına gerçek yaşamı koymak istiyordu. Bu gaye ile de diasporadaki Ermenilerin Türkiye'ye şikâyetlerini bir parça Ermenistan hükümetine kaydırmalarını öneriyordu.

Kafası çalışan her insanın görebileceği gibi Hrant bu yazı dizisi ile Türk düşmanlığı yapmak şöyle dursun, açıkça halklar arasındaki düşmanlığı azaltmak istiyor, bunun için de diaspora Ermenilerinin tutum değiştirmesini savunuyordu. Hrant'ı katledenler, göstermeye çalıştıkları gibi "fazla ileri giden bir Ermeni milliyetçisini" değil, iki milliyetçiliği de eleştiren özgür ve bağımsız bir zihni yok ettiler. Üstelik de bu şerefsiz eylemin gerekçesini Hrant'ın Ermeni diasporasına kimliklerini Türk karşıtlığı üzerinden kurmaktan vazgeçmeye yönelik telkinde bulunduğu bu yazılarını çarpıtarak gösterdiler. Hrant başka yerlerdeki yazı ve konuşmalarında, bir yandan 1915'in Türkler'in bilincine girmesini istiyor, ama bir yandan da bunun diyaloğu boğacak "1915 metrelik bir kuyu" haline gelmemesi gerektiğini belirtiyordu.

Bu dizi yazının iki bölümü arasındaki boşluktan da yararlanılıp içinden bir cümle çekip alınarak sadece aynı cümlede türk, kan ve zehir kelimelerinin geçmesi üzerinden bir histeri ve çıldırmışlık yaratıldı. Oysa Hrant bu yazıda Türk kanını kendi kimliklerini zedeleyen bir zehir gibi gören Ermeni diyasporasındaki bir yaklaşımla alay ediyordu! Buna rağmen, ve aslında tam da bu yüzden Hrant'ı tehlikeli bulan faşist fırsatçılar insanların akıl ve anlayabilme kapasitelerini milliyetçi histeri ile tıkayıp, Hrant'ın içinde bulunduğu kendi Ermeni kamuoyuna hitaben söylediklerine hadlerini bilmezce el koydular ve Hrant'a karşı bu beyinsiz faşist düşmanlığı ürettiler!

Hrant'ın Ermeni-Türk düşmanlığını iki yönden de aşındırmaya çalışan, paranoya ve travmaların yerini uzlaşma ve kardeşliğin alması için verdiği uğraşa dayanamayıp bu alçak suikastı gerçekleştiren ve bundan medet uman tüm kişi, grup, kurum ve yapıların sarıldığı silahın ellerinde geri tepmesini sağlamak görevdir. Hızla ve kendiliğinden gerçekleşen cuma eyleminde ortaya konan ruhtan ve cenaze törenindeki büyük kalabalığın getirdiği kararlılıktan doğan enerji faşizme, ırkçılığa ve milliyetçiliğe karşı derinleştirilmeli ve ilerletilmelidir. Hrant'ın aldığı tehditlere rağmen kendini feda edercesine ortaya koyduğu duruştan güç alarak var olan veya yükseltilebilecek Ermeni, Kürt, Türk, Yahudi vb. düşmanlıklara geçit vermemeliyiz. "Katillere inat, kardeşimsin Hrant" diyebilmek için.

*Hrant Dink'in "Ermeni Kimliği Üzerine" başlıklı yazı dizisinin tamamı ve 301 davasında sunulan Bilirkişi Raporu Agos Gazetesinin internet sitesinde okunabilir. (http://www.agos.com.tr)

This page can be viewed in
English Italiano Deutsch
© 2005-2024 Anarkismo.net. Unless otherwise stated by the author, all content is free for non-commercial reuse, reprint, and rebroadcast, on the net and elsewhere. Opinions are those of the contributors and are not necessarily endorsed by Anarkismo.net. [ Disclaimer | Privacy ]