espero 7 – Die neue Sommerausgabe 2023 16:58 Jun 25 7 comments Hier ist sie: Die espero-Sommerausgabe 2021! 18:20 Jun 16 15 comments David Graeber, anthropologist and author of Bullshit Jobs, dies aged 59 00:24 Sep 06 7 comments Poder e Governação 02:58 May 17 2 comments Against Anarcho-Liberalism and the curse of identity politics 18:34 Jan 14 4 comments more >> |
Recent articles by Dicle Bozdağ
mülksüzler Mayıs 2007 sayısı çıktı! 0 comments Mülksüzler Dergisi'ne Abone Olun 0 comments Mülksüzler Mart 2007 sayısı çıktı! 0 comments Recent Articles about Yunanistan / Türkiye / Kıbrıs Anarşist hareketinΗ ανάγκη για restart May 29 23 1η Μάη: μέρα ταξ... May 01 23 Αντιεκλογικ^... Mar 31 23 mülksüzler Mart 2007 sayısı çıktı!
yunanistan / türkiye / kıbrıs |
anarşist hareketin |
news report
Saturday March 10, 2007 15:36 by Dicle Bozdağ - mülksüzler mulksuzlerdergisi at gmail dot com
Merhaba... Fırtına sonrası “sessizlik” başladı. Dink suikastının ardından devletluların bol kefeden estirdiği tüm açıklamalar, “sonuna kadar gidecez” naraları kubbede hoş bir seda olarak asılı kaldı. Farklı bir şey de beklemiyorduk, bu müsamereyi defalarca görmüştük. Muhalif özneler ise önlerinde duran sınavı veremedi. En azından, bu satırları kaleme aldığımız Mart’ın ilk günleri itibariyle, bir kez daha sınıfta kaldık. Bir ses, bir irade, bir kampanya henüz örgütlenemedi, örgütleyemedik. Dink cinayeti gibi düzenin aleni bir saldırısına karşı bile bir hamle ortaya koyamadık. Cumhurbaşkanlığı seçimi etrafında dönen hesaplaşmalar, laf atmalar, elense çekmeler yavaş yavaş sahnelerimizdeki yerini aldı. İyi seyirler. TÜSİAD’ın sol kanadı, radikal gazetesinin de konuyu rafa kaldırması ile Dink suikastı düzenin aleni saldırılarının sıralandığı uzun listedeki yerini almış oldu: “Katiller yakalandı, sorumlular cezalandırıldı, hepimizin içi rahat olsun. 301’in de noktasını virgülünü değiştirecez dedik ya işte, daha ne istiyorsunuz?” Filler tepişir, Türkiye coğrafyasını ve insanını küresel sermaye adına hangi egemen kliğin yöneteceğinin kapışması verilirken, olan mülksüzlere, emekçilere oluyor. İçimizi biraz olsun ferahlatan şeyler, İstanbul Dandy ve İbrahim Ethem Ulugay fabrikalarından, Mardin belediye işçilerinden ve tek tük başka yerlerden gelen mücadele haberleriydi. Bu direnişlere dair elimizden geldiği kadar bilgilendirici yazılar yazmaya çalıştık. Özellikle defalarca desteğe gitme fırsatı bulduğumuz Dandy direnişine dair çıkardığımız yazının ve uzun süredir Diyarbakır’da sürmekte olan Akyıl grevinden bir işçiyle yaptığımız röportajın bilgilendirici olduğunu düşünüyoruz. Dink suikastı ve 301 tartışmalarının üzerlerinin kapatılmasına ve kurtlar vadisi bağlamında yükseltilen milliyetçilik üzerine üç gündem yazısı kaleme aldık. 8 Mart’a dair içimizden biriyle yaptığımız bir röportajı kullanmayı uygun gördük. Bunu bir de erkek egemenliği ya da patriyarka ile ilgili bakış açımıza dair genel bir çerçeveyi ortaya koymak amacıyla bir teorik yazıyı ekledik. Bölgemizdeki son gelişmelere ve ABD’nin planlarına ilişkin Chomsky ile yapılmış bir röportajı tercüme ettik ve Filistin’de Hamas ile El Fetih arasında süren kardeş kavgasının şimdilik bitiren anlaşmayı ele alan bir yazı çıkardık. Dünya sınıf mücadelesi tarihinde emekçilerin elde ettiği müthiş bir başarı olan, emekçilerin doğrudan demokratik yönetim organları ‘sovyet’lerin ortaya çıktığı 1917 Şubat devrimi ile Türkiye emekçilerinin muazzam bir mücadele deneyimi ve cüretini temsil eden 1991 Zonguldak madenci yürüyüşünü birer yazıyla değerlendirdik. Hafızalarımızı tazeledik. Emek mücadelesinden yana olanların bile genelde sadık kaldığı, tarihi seçkinleri merkezinden anlatan ve bu şekilde tabandaki sıradan emekçilerin seçkinlere tabi olduğunu ima eden ‘seçkinci tarih anlatımı’ndan elimizden geldiğince kaçınmaya çalıştık. Genelde yapıldığının aksine, sendika bürokratlarını ya da politik liderleri merkeze almadan bu deneyimlere bakmaya çalıştık. DTP kongresinde parti meclisi üyeliğine seçilen yazar Orhan Miroğlu ile Kürt sorununun bugünkü durumu ve önümüzdeki zorlu sürece dair ufak bir söyleşi yaptık. Önemsediğimiz bir mesele olan özgürlük meselesi üzerine Erich Fromm’un Özgürlük Korkusu isimli kitabını okuduk, bu kitaba dair notlarımızı paylaştık. Düzenin aleni saldırılarını unutmanın ne mümkün olduğu ülkemizde 16 Mart katliamını, bu ve benzeri katliamların güncelliğini tartıştık. Ve kişisel bir hesaplaşmayı aktaran bir hikayeye yer verdik. Önümüzdeki ay buluşmak dileğiyle... İlkelerimiz: 1. Mülksüzler bugün toplumda mevcut olan sömürünün, baskının, eşitsizliğin ve adaletsizliğin temelde toplumun sınıflı yapısından kaynaklandığına inanır. Hayatlarımızı katlanılmaz kılan bu olumsuzlukları kalıcı olarak ortadan kaldırmanın tek yolunun bu sınıflı yapıyı yıkmaktan geçtiğini savunur. Bu eylemi emekçi sınıfın vereceği sınıf mücadelesi ile mümkün olduğunu düşünür. 2. Aynı ulustan dahi olsalar sömüren ve sömürülenin çıkarlarının ortak olamayacağını, sınıf mücadelesinin dünya çapında bir bütün olduğunu düşünür. 3. Var olan sistemden bireysel kurtuluş söz konusu olmadığından bu mücadelenin örgütlü olarak verilmesi gerektiğini, hedeflenen eşitlikçi, özgürlükçü ve adil toplum yapısına uygun olarak bu örgütlülüğün yatay ve doğrudan katılımı esas alacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini savunur. Bu bağlamda anti-otoriterdir ve hiyerarşik örgütlenmeye karşıdır. 4. Kadınların kapitalizmin yanı sıra patriarkal/ataerkil düzen tarafından da sömürüldüğünü, bu sömürüyü kaldırmanın yolunun sömürülen taraf olan kadınların vereceği mücadeleden geçtiğini savunur. 5. Heteroseksizme, ırkçılığa ve gerontokrasiye (yaşlının genç üzerindeki tahakümü) karşıdır. 6. Toplumun yaşanılabilir, sağlıklı bir çevreye ihtiyacı vardır. Mülksüzler kapitalizmin bizi ciddi bir ekolojik kriz içinde bıraktığını, ve doğayla ne şekilde bir ilişki kuracağımız sorusunun sınıf mücadelesinin vazgeçilmez bir ayağı olduğunu düşünür. kapak: |
Front pageSupport Sudanese anarchists in exile Joint Statement of European Anarchist Organizations International anarchist call for solidarity: Earthquake in Turkey, Syria and Kurdistan Elements of Anarchist Theory and Strategy 19 de Julio: Cuando el pueblo se levanta, escribe la historia International anarchist solidarity against Turkish state repression Declaración Anarquista Internacional por el Primero de Mayo, 2022 Le vieux monde opprime les femmes et les minorités de genre. Leur force le détruira ! Against Militarism and War: For self-organised struggle and social revolution Declaração anarquista internacional sobre a pandemia da Covid-19 Anarchist Theory and History in Global Perspective Capitalism, Anti-Capitalism and Popular Organisation [Booklet] Reflexiones sobre la situación de Afganistán South Africa: Historic rupture or warring brothers again? Death or Renewal: Is the Climate Crisis the Final Crisis? Gleichheit und Freiheit stehen nicht zur Debatte! Contre la guerre au Kurdistan irakien, contre la traîtrise du PDK Meurtre de Clément Méric : l’enjeu politique du procès en appel |