user preferences

Beşinci Dalga: Anarko-Komünist “İtki Gücü” Liberter Bir Alternatif İçin Mücadele Ediyor

category uluslararası | anarşizmin tarihi | opinion/analysis author Wednesday August 09, 2006 18:18author by Michael Schmidt - Zabalaza Anarşist Komünist Federasyonuauthor email blackdragon at africamail dot com Report this post to the editors


BEŞ DALGA: Devrimci Anarşist Komünist Politik ve Kitle Örgütü Teori ve Pratiğinin Kısa Bir Tarihi

Beşinci Dalga:

Anarko-Komünist “İtki Gücü” Liberter Bir Alternatif İçin Mücadele Ediyor


Anarşist ayaklanmaların dördüncü dalgası Latin Amerika’da 1970’lerin ortasındaki neo-faşist baskı ve 1980’lerde ABD’nin finanse ettiği ölüm mangaları, aynı dönemde Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’da artan sayıdaki sağ kanat rejimle ezildi, fakat devrimci sendikalizm tıpkı anarşist siyasal örgütlenmeler gibi durmadan yeniden kuruldu. Ve dördüncüden çok daha geniş bir beşinci dalga 1989-1991 arasında Sovyetler Birliği’nin coşku verici çöküşü, Doğu Avrupa’daki uydularının Arnavutluktaki Stalinist hilkat garibesine ve Titocu muhalif Yugoslavya’ya kadar kurtuluşu ile salıverildi.

Bu ülkelerdeki gizli anarşist hareket 1989’da Rusya’da kurulan Anarko-Sendikalistler Konfederasyonu (KAS) ve Devrimci Anarko-Sendikalistler Konfederasyonu (KRAS), 1980’lerde kurulan Polonya Anarşist Federasyonu (PAF) ve 1989’da kurulan Çekoslovak Anarşist Birliği’nin (EAS) açtığı yolda dışarı doğru kabardı.

Eski Sovyet imparatorluğunda yeni anarşist örgütlerin patlaması kayda değerdir: Baltık devletlerinden Balkan devletlerine, Belarus’tan Kazakistan’a eski SSCB’de doğan anarşist ve sendikalist örgütleri görmemiş çok az bölge vardı. Göze çarpan diğer örgütler eski anarşist kalelerden Ukrayna’daki Devrimci Anarko-Sendikalistler Konfederasyonu – Nestor Mahno (RKAS-NM) ile Türkiye ve Yunanistan’da ortaya çıkan “Mahnovist” guruplardır.

Büyük olasılıkla günümüzde sendikalist federasyonlar dışında dünyadaki en büyük anarko-komünist örgüt 20 Rus şehrinde ve Ermenistan, Beyaz Rusya, Kazakistan ve Ukrayna’da şubeleri olan Otonom Eylem’dir (AD). Hızla liberal kapitalizmi benimseyen Küba gibi “komünist” ülkelerde yakın zamanda yeraltında gelişen anarko-sendikalist örgütler özellikle Çin, Vietnam ve Kuzey Kore’de totalitarizmin idaresini kaybetmesiyle yeni bir açığa çıkışla karşılaşabileceğimizi gösteriyor (bu bölgelerde bilinen bir anarşist yer altı örgütü mevcut değildir).

Latin Amerika’da 1983–1990 döneminde Arjantin, Brezilya, Bolivya, Şili ve Uruguay’daki yarı-faşist diktatörlüklerin çöküşüyle ve sermayenin neo-korporatist krizde daha da daralmasıyla ortaya çıkan militan yeni toplumsal hareketler anarşizmin dirilişini teşvik etti: Arjantin’deki İsyancı - Liberter Sosyalizm (Auca - SL) ve Liberter Sosyalist Örgüt (OSL); Brezilya’da Gaucha Anarşist Federasyonu (FAG), Cabocla Anarşist Federasyonu (FACA) ve Rio de Janiero Anarşist Federasyonu (FARJ); Bolivya’da Yaratan Kadınlar (MC) ve Liberter Gençlik (JL); Şili’de Liberter Komünist Örgüt (OLC) ismini alan Anarko-Komünist Birlik Kongresi (CUAC).

Bu yeni büyüme atağını tetikleyen birincil örgüt Uruguay’da FAU’nun 1985’te yeniden kurularak canlandırılışı ve eski Castro yandaşlığını reddederek Platform’u benimsemesiydi. Anarko-komünist fikirlerin Latin Amerika’nın güney konisinde yeniden oluşmasındaki öncü rolünün sonucu bölgenin en kayda değer yeni örgütlerinin – FAG, FACA, FARJ, Liberter Mücadele (LL), OLC ve Arjantin’deki Liberter Sosyalist Örgüt gibi diğerleri – platformist ya da Latin Amerika terminolojisiyle especifista olmalarıydı.

1994’teki Meksika Ayaklanması biraz daha ilave dürtü sağladı ve Oaxaca Yerli Halk Konseyi - Ricardo Flores Magon (CIPO-RFM) ve ondan ayrılan Magonist Zapatist İttifak (AMZ) örgütlerin kurulamasına yardımcı oldu. Afrika’da yeni-sömürgecilik koşulları Senegal’de 1981’de Cumhuriyette Bireysel Özgürlükler için Anarşist Parti (PALIR), Sierra Leone’deki elmas madencileri arasında 1980’lerin sonunda ve 1990’ların başında ortaya çıkan 3 bin üyeli bir IWW seksiyonu, Zambiya’da 1998’de kurulan Anarşist İşçi ve Öğrenci Gurubu (ASWG), 2000’lerde Kenya Anti-kapitalist Toplanışı (ACCK) içersindeki Wiyathi Kolektifi gibi anarşist örgütlerin inşasına yol açtı. Militarizme ve ırk ayrımcılığına karşı son mücadele safhaları anarşizmin güçsüz bir geleneğe sahip olduğu ülkelerde yeniden doğuşunu sağladı: Nijerya’da Bilinç Birliği (AL) ve Güney Afrika’da Anarşist Direniş Hareketi (ARM) ve Durban Anarşist Federasyonu (DAF).

“Seattle Savaşı” ve Afganistan ve Irak’a karşı ABD destekli emperyalist savaşlara karşı toplumsal nefret ile güçlenen Kuzey Amerika’daki örgütlü anarşist hareket uzun süredir başına bela olan bireycilik, ilkelcilik ve diğer sınıf savaşı karşıtı ideolojilerden sıyrıldı. 2000 yılında ABD ve Kanada’da Kuzeydoğu Anarko-Komünist Federasyonu’nun (NEFAC) kıtada benzeri bölgesel örgütlerin oluşumunu tetikleyen kuruluşu ile kendisini yeniden keşfetti.

Neo-liberal kriz ile bir tarihsel örneğe sahip olmadıkları ya da geleneklerinin uzun süredir ölü olduğu yerlerde anarşist örgütler inşa edildi: Lübnan’dan Sierra Leone’ye, Kosta Rika’dan Kenya’ya, El Salvador’dan Zambiya’ya kadar. Ve IWA’ya Japon ve Kolombiya seksiyonlarına ve Fransız ve İtalyan seksiyonlarının bazı kısımlarına mal olan aksi tartışmalara rağmen beşinci bir sendikalizm dalgası yükseldi.

Bu yükseliş trendi sadece Batı Avrupa’nın tecrübeli anarko-sendikalist örgütleri için geçerli değildir. 60 bin üyesiyle İspanya’daki üçüncü büyük sendika ve dünyadaki en büyük anarşist sendika olan Genel Emek Konfederasyonu’nun (CGT) yanı sıra 6 bin üyeli Sibirya Emek Konfederasyonu (SKT), Ukrayna’daki 2 bin üyeli RKAS-NM ve 1 bin aidatlı üyeye ve kendini anarşist olarak tanımlayan 4 bin seferber edilebilecek destekçiye sahip Fransa’daki Ulusal Emek Konfederasyonu - Vignoles (CNT-Vignoles) de bu yükselişin parçasıdır.

İsveç’teki İşçilerin Ana Örgütü (SAC) günümüzde 9 bin üyeye sahiptir. Emekliye ayrılmış kişileri de üye yapmaya son verdiği için 1990’ların sonundaki sayısından bin kişi kadar azdır. Ek olarak İtalya’daki “taban komiteleri” hareketinin içersindeki “otkökü sendikalist” eğilim, Fransa (Dayanışma Birlik Demokrasi, SUD), İsviçre (SUD) ve Meksika’daki (50 bin üyeli FAT) alternatif sendikalist birlikler ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden Malezya’ya, Burnika Faso’dan Bangladeş’e uzanan yeni taban sendikalist örgütlerinin bir paleti sayılabilir.

Yeni ve eski sendikalist örgütler, “Avrupa Kalesi” boyunca yeni oluşan bir “otkökü sendikalist” sendikalar ağı olan Avrupa Alternatif Sendikalizm Federasyonu (FESAL) yardımıyla sektör temelinde (demiryolları, iletişim, eğitim vs.) işbirliğine giriyorlar. Bu beşinci dalga sayısız bölünme yaşadı, fakat bu, yeni binyıldaki turbo-kapitalizmin işçi sınıfına meydan okuyuşuna karşı gelişen farklı özgürlükçü komünist yaklaşımlar bolluğunun büyümesi ve gelişimi olarak okunmalıdır.

Son olarak mevcut dalga yoğun bir uluslararası örgütlenme dönemini de simgeler. İki yeni ağ kurulmuştur: 2001’de politik örgütler ve kitle örgütlerinden oluşan çoğunluğun kurduğu Uluslararası Liberter Dayanışma (ILS) ve 2000’de ayaklanmacı azınlığın kurduğu Ayaklanmacı Anti-otoriter Enternasyonal (IAI).

1991’de Sovyet komünizmin çöküşünü takiben Fransa’daki platformist Liberter Alternatif (AL) Liberter bir Alternatif için Manifesto ile örgütlenme yanlısı meşaleyi devam ettirdi. Amacı sadece büyüyen anarşist harekete inatçı bir perspektif aşılamak değil, fakat diğer gerçek devrimcilere de devlet “sosyalizmi”nin işçileri sürüklediği çıkmaz sokaktan bir kurtuluşun olduğunu göstermekti. Modern işçi sınıfının neo-liberalizm altındaki durumuna değindi: kitlesel işsizlik, kayıtdışılaşma, yeni sömürgecilik, genetik düzeye kadar insanların ortak mülkiyetlerinin özelleştirilmesi, yeni bir teknik orta sınıfın ortaya çıkışı (bilgisayar uzmanları vs.) ve benzerleri.

İşçiler tarafından yürütülen, kapitalizmi ve her türlü tahakkümü yıkmayı hedefleyen devrimci bir projeye olan ihtiyacı vurguluyordu. Platform gibi anarşist örgütün verimli işleyişi ve dış faaliyetlerini koordinasyonu için “tüzük kurallarına” ihtiyacı belirtiyordu. Bu kurallar “bir ortak kimlik”te temellenecek ve stratejiler üyeler arasındaki özgür tartışma ile belirlenecekti.

Britanya’daki 1984-1985 madenci grevleri sonunda kurulan Anarşist Komünist Federasyon (ACF, daha sonra Anarşist Federasyon adını aldı, AF) 1997’de Direnişin Ötesinde: Binyıl için bir Devrimci Manifesto yu yayınladı. Metin 2003’te yenilendi ve ister özel ister devlet mülkiyetine dayansın kapitalizmin karşılaştığı krizi ve etnik milliyetçiliklerle dini köktenciliklerin yükselişini betimliyordu. Cesaretle “eski işçi hareketinin öldüğünü”, neo-korporatizm ile “sınıfımızın eski yıldırım taburları olan madencilerin, liman işçilerinin ve metal işçilerinin” ciddi şekilde güçsüzleştiğini duyurdu. Bunun sonucu olarak devrimci mücadelenin “işyerlerinin özel alanlarından çok yerleşim yerlerindeki ve toplumun genelindeki kamusal mekânlarda” var olduğunu söyledi.

Devrimci Manifesto , işçi sınıfının içersinde yeni devrimci kitle hareketleri gerektiren yeni bir Sovyetler-sonrası tutarlılığın gelişmesi gerektiğini belirtti. Anarşist örgüt halk mücadeleleri içersinde çalışmalı, işçilerin tarihini öğretmeli, durmaksızın devrim için ajitasyon yapmalı, açık militan tartışmalara ev sahipliği yapmalı, işçi mücadelelerinin öz-örgütlenmesini desteklemeli, Leninizm’e ve benzeri seçkinci “devrimci” mezheplere saldırmalı, işçi örgütlerinin bağımsızlığını güvenceye almalı ve kapitalist baskıya karşı mücadelede her zaman ön saflarda olmalı. Yine tıpkı Platform gibi Devrimci Manifesto da tüm üyeleri kapsayan “birleşik operasyonel karar alma”yı destekliyordu.

Örgüt; özgürlükçü bir yapıya, yüksek derecede bir iç eğitime, eylemleri için kolektif sorumluluğa dayanmalı ve kolektif bir eylem planına sahip olmalı. Örgüt, işyeri ve topluluk örgütlerinin zamanı geldiğinde birleşik devrimci bir güç oluşturacak bir ağına bağlanmış olmalı. Sıklıkla delegelerini geri çağırmalı ve değiştirmeli, üyeleri arasında bir vasıflar çeşitliliği yaratmalı ve bir liderliğin gelişimini engellemelidir.

ACF’nin daha önceki pozisyon metni, Devrimci Örgütün Rolü , örgütün “yönetici katmandan ve entelijensiyadan doğan ve işçileri yeni bir baskı biçimine – işçi devleti – sokmayı amaçlayan Leninist görüşü” reddettiğini söylüyordu. Anarko-komünist devrimci örgüt hem “sınıfın bir parçası olmalı”, hem de “bir bütün olarak sınıftan ideolojik olarak ilerde olmalı”, fakat “yanılmaz ve her zaman tüm cevaplara sahip olmadığının ve devrimci süreçte işçi sınıfının dönüşümü ile eş zamanlı olarak dönüşeceğinin” farkında olmalı.

ACF, cinsiyetçilik ve ırkçılık karşıtı, çevreci, kültürel ve işsiz mücadeleleri gibi çeşitli hareketlerde sınıf temelli bir yaklaşımı ve bu hareketler içersinde bir “özgürlükçü cephe”nin oluşumunu savunuyor. Bunun içersinde devrimci örgütün görevi ORA’yı yankılar şekilde “bir itki gücü olarak hareket etmektir”: Leninist tarzda bu cepheyi hâkimiyeti altına almak değil, radikal kitle öz-örgütlenmesinin bir katalizörü olmaktır.

Kuzey Amerika gibi büyük çapta anarşist örgütlerin değil, küçük “ortak ilgi gurupları”nın sendikalar dışında bir kural olduğu bölgelerde örgütlenme karşıtı yaklaşımın egemenliğinin anarşist politik örgütlerin kurulmaya başlandığı 1920’lerin sonları ve 1930’ların başlarından anarşist komünist örgütlerin ortaya çıktığı 1980’lerden 2000’lere kadar çöküşlerine yol açtığı görünmektedir.

Bununla birlikte kitle örgütlerinin bir kural olduğu Fransa gibi bölgelerde kendini platformist olarak adlandıran örgütlerin günümüzdeki anarşist hareket üstünde önemli bir etkisi oldu. Bu akım özellikle 1970’lerde Avrupa’da ve 1990’larda Latin Amerika’da, eski Sovyet imparatorluğunda, Orta Doğu ve Güney Afrika’da yayıldı. Yeni binyılda kitle örgütlenmeci ana akım tekrar yükselişe geçmiştir.

Neo-liberalizme karşı mücadele edecek örgütlü bir anarşist savaşım stratejisinin açıkça kendisini gerektirmesinin sonucu olarak oluşan yakın zamandaki anarşist komünist, platformist veya Platform dan ilham alan guruplar şu ülkelerde faaliyet göstermektedirler:

ARJANTİN:
Liberter Sosyalist Örgüt (OSL).
Liberter Komünist Kolektif (CCL).
İsyancı - Liberter Sosyalizm (Auca - SL), 2004’te dağıldı.

ERMENİSTAN&KAZAKİSTAN:
Otonom Eylem (AD) Ermeni ve Kazak seksiyonları.

AVUSTRALYA:
Melbourne Anarko-Komünist Gurubu (MACG), eski Anarşist Komünist İnisiyatif (ACI).

BRİTANYA:
Devrimci Anarşist İşçiler (RAW), dağıldı.
Anarşist Federasyon (AF).

BREZİLYA:
Gaucha Anarşist Federasyonu (FAG), 1995’te kuruldu.
Cabocla Anarşist Federasyonu (FACA), 2001’de kuruldu.
Halk Mücadelesi Komitesi (COMLUT), Bahai Eyaleti.
Liberter Mücadele (LL), Rio de Janiero.
Rio de Janiero Anarşist Federasyonu (FARJ)
Örgütlü Anarşizm Forumu (FAO), Brezilya çapında especifista gurupları birleştiriyor.

BULGARİSTAN:
Bulgaistan Anarşistleri Federasyonu (FAB), 1919’da kurulan Bulgar Anarşist Komünist Federasyonu’nun (BACF) geleneğine sahip çıkıyor.

ŞİLİ:
Liberter Komünist Örgüt (OLC), eski Anarko-Komünist Birlik Kongresi (CUAC).

KOSTA RİKA:
Anarşist Komünist Örgüt (OAC).

ÇEK CUMHURİYETİ:
Devrimci Anarşistler Örgütü - Dayanışma (ORA-S), sol komünizme yöneldi.
Anarko-Komünist Alternatif (AKA), 2003’te ORA-S’ten ayrıldı.
Toplumcu Anarşistler Federasyonu (FSA).
Doğrudan Eylem – Anarko-Komünist Emek Örgütü (PA-AKOP).

DANİMARKA:
Devrimci Anarşistler Örgütü (ORA), 1973’te kuruldu. Büyük olasılıkla feshedilmiş durumda.

ESTONYA:
Anarko-Komünist Federasyon (AKF).
Estonya Anarko-Komünist Hareketi - “Anti!” (AKDE-A!).

FRANSA, BELÇİKA & LÜKSEMBURG:
Liberter Alternatif (AL), üç ülkede ve Fransız Guyanası’nde faaliyet gösteriyor
Liberter Komünist Örgüt (OCL).
Liberter Okitanya (OL).
Anarşist Guruplar Koordinasyonu (CGA), 2002’de FAF’tan ayrıldı.

ALMANYA:
Almanca konuşan Anarşistler Federasyonu (FdA).

YUNUNİSTAN:
Yunanistan Anarşist Federasyonu (OAE), eski 2003’te kurulan Batı Yunanistan Anarşist Federasyonu (OADE).
Mahnovist Gurup.

İRAN:
Nakhdar Gurubu (Fransa & ABD’de sürgünde).

İRLANDA:
İşçilerin Dayanışma Hareketi (WSM).
Örgütlen!, eski İrlanda Anarşist Federasyonu (AFI) ile Anarko-Sendikalist Federasyon’un (ASF) birleşiminden oluştu.

İSRAİL/FİLİSTİN:
Anarşist Komünist İnisiyatif (ACI).

İTALYA:
Anarşist Komünistler Federasyonu (FdCA).

LÜBNAN:
Liberter Alternatif (Al Badil Al-Taharoui).

MEKSİKA:
Liberter Komünistler İttifakı (ACL), 2004’te kuruldu.

POLONYA:
Anarşist-Komünist Örgütsel Platform (AKOP), 1997’de kuruldu. Büyük olasılıkla feshedilmiş durumda.

PORTEKİZ:
Özerk Müdahale için Devrimci Anarşist Komünist Eylem Konseyleri (ACRACIA). Büyük olasılıkla feshedilmiş durumda.

RUSYA:
Platform Cephesi (PF), 2004’te kuruldu ve şu anda dağıldı.
Otonom Eylem (AD).
Anarko-Komünistler Federasyonu (FAK), AD’den ayrıldı.

SLOVAKYA:
Doğrudan Eylem – Anarko-Komünist Emek Örgütü (PA-AKOP).
Devrimci Anarşistler Örgütü - Dayanışma (ORA-S), sol komünizme yöneldi.
Anarko-Komünist Alternatif (AKA), 2003’te ORA-S’ten ayrıldı.

GÜNEY AFRİKA & SWAZİLAND:
Zabalaza Anarşist Komünist Federasyonu (ZACF), 2003’te kuruldu.

İSPANYA:
Karşılıklı Yardımlaşma Liberter Ağı (RLAM).
Endülüs Anarko-Komünist Örgütü (OACA).
Liberter Alternatif (AL).

İŞVİÇRE:
Liberter Sosyalist Örgüt (OSL).

TÜRKİYE:
Anarşist Komünist İnisiyatif (AKİ), 2005’te kuruldu. Kara Kızıl Notlar dergisi’ni çıkartıyor.
Taçanka Anarşist Komünist Kolektifi. Proleter Teori A dergisini çıkartıyor.

UKRAYNA & BELARUS:
Otonom Eylem (AD), Ukrayna & Belarus seksiyonları.
Devrimci Anarko-Sendikalistler Konfederasyonu – Nestor Mahno (RKAS-NM)

ABD & KANADA:
Kuzeydoğu Anarko-Komünist Federasyonu (NEFAC).
Kuzeybatı Anarşist Federasyonu (NAF).
Kızgın Beşli Devrimci Kolektifi (FFRC), kuzeybatı Pasifik kıyısında.
Heatwave Komünist Anarşist Federasyonu (HCAF), Texas.

URUGUAY:
Uruguay Anarşist Federasyonu (FAU).
Cimarron Liberter Örgütü (OLC).

NEFAC gibi yeni örgütler ve FAU gibi eskiler tarafından gösterilen yol Platformdan etkilenen belirgin bir eleştirel ve pratik tutarlılığa sahip muazzam bir anarko-komünist örgütlenme atağına yol açtı. Yeni örgütlenmeler, onların anarko-bolşevizmi canlandırdıklarını iddia temelsiz ve eskimiş örgütlenme karşıtı iddialara rağmen mantar gibi çoğaldı.

Platformist bir enternasyonal mevcut değildir, çünkü gösterdiğimiz gibi platformizm kitle çizgisine yönelme vurgusu taşısa da kendi başına bir ideolojik stratejik yaklaşım değil, anarşist komünizm içersinde bir örgütsel taktiktir. Fakat adı geçen örgütler – Uluslararası Anarşist Platform (IAP) olarak gevşekçe bağlamış olanlar – gittikçe daha fazla dünyadaki diğer anarşist guruplar ve federasyonlarla, özellikle de ILS ağı, bağlantısız anarko-komünistler ve anarko-sendikalistlerle ve daha az olarak Anarşist Federasyonlar Enternasyonali (IFA) ile berber çalışmaktadırlar. Ayrıca Arjantin (OSL), Brezilya (FAG), Şili (OCL) ve Uruguay’da (FAU) bağlantıları olan bir platformist Latin Amerika Anarşist Koordinasyonu (CALA) mevcuttur.

Anarko-komünist örgütlenmeye dair bu kısa tanıtım metninin kaynağı 2003’te kurulan ILS üyesi bir platformist örgüt olan Zabalaza Anarşist Komünist Federasyonu’dur (Zabalaza yerli dillerinde mücadele demektir). ZACF, “Zabalaza: Bir Güney Afrika Devrimci Anarşist Dergisi”ni çıkarmaktadır ve kökeni ırk ayrımcılığına karşı mücadelenin son döneminde on yıl önce oluşan yarı-legal Anarşist Devrimci Hareket (ARM) ve Durban Anarşist Federasyonu’dur (DAF).

Platformist yaklaşımın uluslararası anarşist komünist devrimci işçi hareketinin yeniden inşasında, hareketi sermayeye ve devlete karşı mücadelenin ön cephesine taşımakta ve devrimci kazanımlarının kuvvetle savunulmasında yaşamsal bir katkı olduğuna inanıyoruz.

Çeviri:
Anarşist Komünist İnisiyatif (İstanbul) akinisiyatif@yahoo.com
Taçanka Anarşist Komünist Kolektifi (Ankara) tacanka@hotmail.com


BEŞ DALGA’nın Bölüm İndeksine geri dön

Related Link: http://www.zabalaza.net/zabfed/
This page can be viewed in
English Italiano Deutsch
© 2005-2024 Anarkismo.net. Unless otherwise stated by the author, all content is free for non-commercial reuse, reprint, and rebroadcast, on the net and elsewhere. Opinions are those of the contributors and are not necessarily endorsed by Anarkismo.net. [ Disclaimer | Privacy ]