user preferences

New Events

Yunanistan / Türkiye / Kıbrıs

no event posted in the last week
Recent articles by Dicle Bozdağ

textmülksüzler Mayıs 2007 sayısı çıktı! 0 comments

textMülksüzler Dergisi'ne Abone Olun 0 comments

textMülksüzler Mart 2007 sayısı çıktı! 0 comments

Recent Articles about Yunanistan / Türkiye / Kıbrıs Anarşist hareketin

Η ανάγκη για restart May 29 23 by Ευριπίδης Καλτσάς

1η Μάη: μέρα ταξ... May 01 23 by Πρωτ. Αναρχ. Αγ. Αναργ.-Καματερού

Αντιεκλογικ^... Mar 31 23 by Αναρχικοί Αγ.Αναργύρων-Καματερού

mülksüzler Mart 2007 sayısı çıktı!

category yunanistan / türkiye / kıbrıs | anarşist hareketin | news report author Saturday March 10, 2007 15:36author by Dicle Bozdağ - mülksüzlerauthor email mulksuzlerdergisi at gmail dot com Report this post to the editors

Merhaba...

Fırtına sonrası “sessizlik” başladı. Dink suikastının ardından devletluların bol kefeden estirdiği tüm açıklamalar, “sonuna kadar gidecez” naraları kubbede hoş bir seda olarak asılı kaldı. Farklı bir şey de beklemiyorduk, bu müsamereyi defalarca görmüştük. Muhalif özneler ise önlerinde duran sınavı veremedi. En azından, bu satırları kaleme aldığımız Mart’ın ilk günleri itibariyle, bir kez daha sınıfta kaldık. Bir ses, bir irade, bir kampanya henüz örgütlenemedi, örgütleyemedik. Dink cinayeti gibi düzenin aleni bir saldırısına karşı bile bir hamle ortaya koyamadık. Cumhurbaşkanlığı seçimi etrafında dönen hesaplaşmalar, laf atmalar, elense çekmeler yavaş yavaş sahnelerimizdeki yerini aldı. İyi seyirler. TÜSİAD’ın sol kanadı, radikal gazetesinin de konuyu rafa kaldırması ile Dink suikastı düzenin aleni saldırılarının sıralandığı uzun listedeki yerini almış oldu: “Katiller yakalandı, sorumlular cezalandırıldı, hepimizin içi rahat olsun. 301’in de noktasını virgülünü değiştirecez dedik ya işte, daha ne istiyorsunuz?”

Filler tepişir, Türkiye coğrafyasını ve insanını küresel sermaye adına hangi egemen kliğin yöneteceğinin kapışması verilirken, olan mülksüzlere, emekçilere oluyor. İçimizi biraz olsun ferahlatan şeyler, İstanbul Dandy ve İbrahim Ethem Ulugay fabrikalarından, Mardin belediye işçilerinden ve tek tük başka yerlerden gelen mücadele haberleriydi. Bu direnişlere dair elimizden geldiği kadar bilgilendirici yazılar yazmaya çalıştık. Özellikle defalarca desteğe gitme fırsatı bulduğumuz Dandy direnişine dair çıkardığımız yazının ve uzun süredir Diyarbakır’da sürmekte olan Akyıl grevinden bir işçiyle yaptığımız röportajın bilgilendirici olduğunu düşünüyoruz.

Dink suikastı ve 301 tartışmalarının üzerlerinin kapatılmasına ve kurtlar vadisi bağlamında yükseltilen milliyetçilik üzerine üç gündem yazısı kaleme aldık. 8 Mart’a dair içimizden biriyle yaptığımız bir röportajı kullanmayı uygun gördük. Bunu bir de erkek egemenliği ya da patriyarka ile ilgili bakış açımıza dair genel bir çerçeveyi ortaya koymak amacıyla bir teorik yazıyı ekledik. Bölgemizdeki son gelişmelere ve ABD’nin planlarına ilişkin Chomsky ile yapılmış bir röportajı tercüme ettik ve Filistin’de Hamas ile El Fetih arasında süren kardeş kavgasının şimdilik bitiren anlaşmayı ele alan bir yazı çıkardık.

Dünya sınıf mücadelesi tarihinde emekçilerin elde ettiği müthiş bir başarı olan, emekçilerin doğrudan demokratik yönetim organları ‘sovyet’lerin ortaya çıktığı 1917 Şubat devrimi ile Türkiye emekçilerinin muazzam bir mücadele deneyimi ve cüretini temsil eden 1991 Zonguldak madenci yürüyüşünü birer yazıyla değerlendirdik. Hafızalarımızı tazeledik. Emek mücadelesinden yana olanların bile genelde sadık kaldığı, tarihi seçkinleri merkezinden anlatan ve bu şekilde tabandaki sıradan emekçilerin seçkinlere tabi olduğunu ima eden ‘seçkinci tarih anlatımı’ndan elimizden geldiğince kaçınmaya çalıştık. Genelde yapıldığının aksine, sendika bürokratlarını ya da politik liderleri merkeze almadan bu deneyimlere bakmaya çalıştık.

DTP kongresinde parti meclisi üyeliğine seçilen yazar Orhan Miroğlu ile Kürt sorununun bugünkü durumu ve önümüzdeki zorlu sürece dair ufak bir söyleşi yaptık. Önemsediğimiz bir mesele olan özgürlük meselesi üzerine Erich Fromm’un Özgürlük Korkusu isimli kitabını okuduk, bu kitaba dair notlarımızı paylaştık. Düzenin aleni saldırılarını unutmanın ne mümkün olduğu ülkemizde 16 Mart katliamını, bu ve benzeri katliamların güncelliğini tartıştık. Ve kişisel bir hesaplaşmayı aktaran bir hikayeye yer verdik.

Önümüzdeki ay buluşmak dileğiyle...

İlkelerimiz:

1. Mülksüzler bugün toplumda mevcut olan sömürünün, baskının, eşitsizliğin ve adaletsizliğin temelde toplumun sınıflı yapısından kaynaklandığına inanır. Hayatlarımızı katlanılmaz kılan bu olumsuzlukları kalıcı olarak ortadan kaldırmanın tek yolunun bu sınıflı yapıyı yıkmaktan geçtiğini savunur. Bu eylemi emekçi sınıfın vereceği sınıf mücadelesi ile mümkün olduğunu düşünür.

2. Aynı ulustan dahi olsalar sömüren ve sömürülenin çıkarlarının ortak olamayacağını, sınıf mücadelesinin dünya çapında bir bütün olduğunu düşünür.

3. Var olan sistemden bireysel kurtuluş söz konusu olmadığından bu mücadelenin örgütlü olarak verilmesi gerektiğini, hedeflenen eşitlikçi, özgürlükçü ve adil toplum yapısına uygun olarak bu örgütlülüğün yatay ve doğrudan katılımı esas alacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini savunur. Bu bağlamda anti-otoriterdir ve hiyerarşik örgütlenmeye karşıdır.

4. Kadınların kapitalizmin yanı sıra patriarkal/ataerkil düzen tarafından da sömürüldüğünü, bu sömürüyü kaldırmanın yolunun sömürülen taraf olan kadınların vereceği mücadeleden geçtiğini savunur.

5. Heteroseksizme, ırkçılığa ve gerontokrasiye (yaşlının genç üzerindeki tahakümü) karşıdır.

6. Toplumun yaşanılabilir, sağlıklı bir çevreye ihtiyacı vardır. Mülksüzler kapitalizmin bizi ciddi bir ekolojik kriz içinde bıraktığını, ve doğayla ne şekilde bir ilişki kuracağımız sorusunun sınıf mücadelesinin vazgeçilmez bir ayağı olduğunu düşünür.

kapak:

Related Link: http://istanbul.indymedia.org/uploads/2007/03/kapakk3_1_.jpgmid.jpg
This page can be viewed in
English Italiano Deutsch
© 2005-2024 Anarkismo.net. Unless otherwise stated by the author, all content is free for non-commercial reuse, reprint, and rebroadcast, on the net and elsewhere. Opinions are those of the contributors and are not necessarily endorsed by Anarkismo.net. [ Disclaimer | Privacy ]