user preferences

New Events

Kuzey Amerika / Meksika

no event posted in the last week

Devrimci Anarşizm ve Politik Partiler

category kuzey amerika / meksika | anarşist hareketin | opinion/analysis author Friday June 02, 2006 06:10author by Özgürlükçü Komünist İttifak - ACL Report this post to the editors

Bu metin Meksika’dan Alianza Comunista Libertaria (Özgürlükçü Komünist İttifak) tarafından kaleme alınmıştır. Anarşistlerin devrimci örgütü ifade ederken neden parti kelimesini ret ettiklerini açıklıyor. Bunun yanında metin, Leninist parti modelini genel bir eleştirisini ve kendilerinin anladığı Bakuninist bir perspektiften anarşist devrimci örgütün nasıl olması gerektiğine dair bilgiler sunuyor.

Anarşistlerin partiler hakkındaki görüşlerine dair uzun süredir süre giden bir yanlış anlama var. Bu makalede, devrimci anarşistler olarak biz konuyu biraz aydınlatmak istiyoruz. İdeolojimizin Rus devrimci Mikhail Bakunin’in felsefi ve politik düşüncelerine dayandığını söyleyerek başlayacağız. Bakunin’i işçilerin davası için mücadele etmiş fedakâr bir savaşçı ve bundan dolayı da burjuva kapitalist sömürünün ve devlet baskısının bir düşmanı olarak görüyoruz. Bakunin, kendilerini devrimci davaya adamış ve onun ayrılmaz bir parçası olmuş bireylerden meydana gelen devrimci bir partinin[1] tarihsel bir gereklilik olduğunu doğru bir şekilde görmüştür.

Bakunin bu niteliklere sahip bir örgütün sadece bir gereklilik olduğunu saptamakla kalmamış, bu tip örgütü 1868 yılında “Alliance of Socialist Democracy (Sosyalist Demokrasi İttifakı)” adı ile kurmaya girişmiştir. İttifak “Uluslararası İşçi Birliği” (1. Enternasyonal) ile aynı zamanda kuruldu ve İttifak’ın üyeleri Marksistler tarafından “enternasyonalin içinde yeni bir örgüt kurarak enternasyonali zayıflatmak istemekle” haksız olarak ve yanlış bir biçimde suçlandılar. Fakat gerçek bundan tamamen farklıydı, enternasyonali zayıflatmaktan öte Bakunin, İşçilerin Enternasyonel’ine sunulabilecek en iyi katkının Enternasyonel içinde örgütlenmiş geniş sayıdaki işçiyi güvenilebilir bir sosyalist ve devrimci yöne yönlendirebilecek, yüksek düzeyde devrimci bilince sahip en iyi öğelerin bir örgütünün oluşturulması olduğunu anlamıştı. Bakunin, öncünün devrimci örgütü ile (İttifak), kitlesel proleter cephe olan Uluslararası İşçi Birliği arasındaki ilişkiyi şöyle açıklar:

“İttifak Enternasyonal’e gerekli olan bir tamamlayıcıydı. Fakat Enternasyonal ve İttifak, nihai olarak aynı amaçlara sahip olsa da farklı işlevleri yerine getiriyordu. Enternasyonal emekçi sınıfını milyonlarca işçiyi ulusuna, ulusal sınırlara ya da dinsel ve politik inançlarına bakılmaksızın sıkı bir örgüt içinde birleştirmeye çalışıyordu, diğer taraftan İttifak bu emekçi sınıflara gerçek bir devrimci yön vermeye çalışıyordu. Biri ve diğerinin programları, herhangi bir şeklide karşıt olmaksın, sadece devrimci gelişme dereceleri farklıydı. Enternasyonal İttifak’ın bütün programını sadece ve sadece tohum halinde içeriyordu. İttifak’ın programı Enternasyonal’in programının tam anlamıyla geliştirilmiş ve ayrıntılandırılmış halini yansıtıyordu.” – Mikhail Bakunin

İşçilerdeki, kendilerinin tarihsel devrimci rolü olan kapitalizmi ve eşitsizlik kurumlarını ortadan kaldırma görevinin bilincinin gelişimini cesaretlendirmeyi kendine görev edinen, ideolojik ve taktik birliğe sahip devrimci bir örgüt kurmanın gereksinimini biz anarşistler kabul ediyoruz. Biz böyle bir örgütü ifade etmek için “parti” teriminin kullanımını ret ediyoruz. Bunun iki nedeni var. Birincisi parti teriminin, burjuva siyasi partileri ile karıştırılma riskini doğurması. İkincisi ise parti teriminin marksist-leninist yorumudur. Bu iki düşünce aşağıda incelenecektir.

“Parti” Kavramı

Devrimci bir örgüt olarak bizim amacımız, proletaryanın kendi toplumsal gücünün ve bu gücün kapitalist toplumu alaşağı edebileceğinin farkına varmasıdır. Bundan dolayı bizim işimiz halkın güçlerini aşağıdan yani hâkim sınıftan bağımsız olarak örgütlemektir. İşçilere kendimizi “işçilerin partisi” olarak sunmanın uygun olmayacağını düşünüyoruz. Çünkü günümüzde parti, terimin burjuva anlamında kullanılmakta ve seçimler, parlamento, politik iktidar ve bunun gibi toplumsal kurtuluş (özgürleşme) fikri ile çelişen bir dizi kavramla birlikte anılmaktadır. Bizce, kendilerinin sömürülen sınıfları ve ezilenleri temsil ettiğini söyleyen ve bu toplumsal tabaka içerisinde seçimler ve parlamento yoluyla özgürleşmenin mümkün olduğunun umudunu yayan parti ve bireylerin tek yaptıkları, burjuva politik kurumlarını ve dolayısıyla da despotizmi, sömürüyü ve tiranlığı (etkili bir şekilde) güçlendirmektir.

Leninist Parti Ve Anarşist Politik Örgütlenme

Sadece burjuva partileri ile değil Leninist partilerle de karıştırılma riski altındayız. Leninizm, işçi sınıfının çıkarlarını temsil edecek bir partinin kurulmasını savunur. Kimileri buradan, anarşist düşünceler ve leninist modelin çok fazla ortak şeye sahip olduğu sonucunu çıkarabilir. Ancak iki sebepten dolayı bunu tamamen ret ediyoruz. İlk olarak, bu metnin daha önceki bölümünde gördüğümüz gibi en gelişmiş bireylerin (öğelerin) örgütü kavramı ilk olarak Lenin tarafından ifade edilmiş bir şey değildi. Yıllar önce Bakunin, kitlesel savunma ve direniş cephesinin (sendikalar ve Enternasyonal İşçi Birliği gibi) devrimci bir mücadele yürütmek için tek başına yeterli olmadığını anlamıştı. Çünkü bu örgütlerde, diğer şeylerin yanında, toplumsal hareketin reformist ve açıkça burjuva eğilimlere kurban gitmemesini garanti altına almak için savaşan bilinçli devrimcilerden oluşan çekirdek kadronun eksikliği vardı.

Leninist görüşten diğer temel farklılık ise daha önemlidir, çünkü her iki eğilimin esas amaçlarını ortaya koyar. Leninist eğilim bir defa devrimi yaptıktan sonra devlet yönetimini ele geçirmek için öncü parti olmak ister. Çünkü söz konusu partinin üyelerinin en bilinçli, en zeki ve proletaryanın çıkarlarını en iyi şekilde savunacak insanlardan oluştuğu varsayılır. Anarşist politik örgütün işlevi devlet iktidarını ele geçirmek değildir.

Leninistlerden farklı olarak biz devleti yok etmek istiyoruz, çünkü biliyoruz ki devrim adına bir azınlığın politik ve askeri iktidarı kendi eline alması, devrime en çok zarar verebilecek şeydir.

Politik iktidarı almak ya da bir azınlığın karar alma ve bunları kitlelere dayatma hakkıyla kendisini profesyonel politikacı kadrosuna dönüştürmesi, bürokrasinin ve karşı-devrimin tohumunu yaratmak anlamına gelir. Bu hareket, biri ayrıcalıklı bir azınlık, öbürü baskı altına alınan ve hükmedilen devasa bir çoğunluk olmak üzere ikiye ayrılmış bir topluma geri dönüşün zeminini hazırlar.

Anarşist örgütün amacı politik iktidar değildir, aşağıdan yukarı proletaryanın toplumsal iktidarını kurmaktır, başka bir deyişle iktidar konseyler ve yatay karar alma organları sayesinde emekçi sınıfının ellerindedir.

Anarşizm Ve Devrimci Örgüt

Fakat devrimci anarşizm homojen bir örgütü hedefleyen programını sadece Bakunin’in zamanında ifade edilmiş olan biçime dayandırmaz. Sosyalist Demokrasi İttifak’ından başka diğer benzer gruplar değişik zamanlarda İttifak’ın rolünün bir benzerini icra etmeye çalıştı. Sonradan Bolşevikler tarafından bir devlet-parti diktatörlüğüne dönüştürülen Rus devriminde, Rus proletaryası ile beraber savaşmış olan başlıca Rus ve Ukraynalı anarşistlerden oluşmuş Dielo Trouda grubu bunlardan biriydi.

1920’lerin sonunda, Dielo Trouda grubu uluslararası özgürlükçü hareket için çok önemli olan bir metin yayınladılar. Bu metinde örgütlü anarşizmin ile öncünün örgütlenmesini reddeden anarşizmin bireyci yorumu arasında bir gedik açılmıştı. Örgütlenme karşıtları, birer militan olarak herhangi bir taahhütte bulunmak (make a commitment) ve sorumluluk almak istemeyen, Nestor Mahno’nun da belirtmiş olduğu gibi, görevlerimizin başarılı bir şekilde yerine getirilebilmesi için hayati önem taşıyan devrimci disiplini reddeden kimselerden oluşmaktaydı.

Bu birkaç satır eldeki soruları aydınlatmaya yarayacaktır: “örgüt içinde disiplin olmaksızın ciddi bir devrimci eyleme girişmek imkânsızdır. Disiplin olmadan devrimci öncü var olamaz, çünkü bu olmadığı takdirde örgüt kendisini pratik bölünmüşlük içinde bulacak ve günün dayattığı görevleri tanımlamakta ya da halk kitlelerinin ondan beklediği başlatıcı rolünü gerçekleştirmekte aciz kalacaktır.” (Nestor Mahno, “Devrimci Disiplin üzerine)

Örgütsel platform [2] anarşistlerin genel bir birliğini, devrimci anarşist öncülerin örgütlülüğünü oluşturmak amacıyla Dielo Trouda grubu tarafından basılan bir metindir. Bu tipte bir örgütsel yapının gereksinimi hakkında argümanlar sunar. Devrimci bir örgüt olarak kurulan başka bir örnek ise 1930’larda İspanya İç Savaşı sırasında İspanya’daki “Durruti’nin Dostları”dır. Durruti’nin Dostları, CNT [3] Cumhuriyetçiler’in burjuva hükümetine katılmak gibi tarihsel hatalar yapmaya başlayınca bilinçli devrimci liderlik biçiminin gerekliliğini anlayan CNT içerisindeki anarko-sendikalist bir gruptu. İsmini 20 Kasım 1936’da savaşta ölen devrimci anarşist Buenaventura Durruti’in anısına alan “Durruti’nin Dostları” o zamanın koşullarında İspanyol proletaryasına doğru bakış açısını göstermek için acil olarak çekirdek kadro yaratılmasının farkına varmıştı. Onlara göre bunun için hareketin başından beri Durruti ve Ascaso tarafından savunulan tamamen kolektivist ve devlet karşıtı mevkiye geriye dönülmeliydi.

Sonuçlar

Biz, Bakuninist çizgideki anarşistler, toplumsal hareketlere katılan, bu hareketler içinde özgürlükçü sosyalist programı yaygınlaştırmaya çalışan ve bu hareketlerin üretim araçlarının özel mülkiyetini kaldırmak ve politik iktidarın ve devletin yıkıntıları üzerine yatay ve konseyci (assemblyist) toplumsal iktidarı kurmak için antikapitalist çizgi boyunca ilerlemesini garanti altına almaya çabalayan özgün bir devrimci örgüt taraftarıyız. Bu tam da Özgürlükçü Komünist İttifak’ın (Alianza Comunista Libertaria) militanlarının kurmak istediği türden bir örgüttür. Biz her an toplumsal devrim ve dünyanın kurtuluşu için çalışıyoruz.

Dipnotlar
1) Türkçeye ‘parti’ olarak çevrilen, İngilizce ‘party’ kelimesi siyasal parti anlamına geldiği gibi kurum, birlik, taraf gibi anlamlara da gelmektedir. [Ç.N]
2) Liberter Komünistlerin Örgütsel Platformu metnine http://www.geocities.com/karakizil/arsiv/libor/lkp3.HTM adresinden ulaşabilirsiniz. [Ç.N]
3) Anarko-sendikalist CNT İspanya İç Savaşı sırasındaki en büyük sendikadır. [Ç.N]

Kaynak:

http://www.ainfos.ca/04/dec/ainfos00102.html

(Metin FdCA’nın ingilizce çevirisinden alınmıştır)

Çeviri: Kara Kızıl Notlar

This page can be viewed in
English Italiano Deutsch
© 2005-2024 Anarkismo.net. Unless otherwise stated by the author, all content is free for non-commercial reuse, reprint, and rebroadcast, on the net and elsewhere. Opinions are those of the contributors and are not necessarily endorsed by Anarkismo.net. [ Disclaimer | Privacy ]